Gündüzleri lahana yemeğini asla ağzına sürmeyen Musti, akşam yemeğinde babasının yanında lahana yemeğini tabağında görünce, "aaa lahana, en sevdiğim yemek" demek gibi bir artistlik moduna girer.
Çocuklar babalarına neden bu kadar kolay, annelerine de zor olmak zorunda ? :))
**********************
Minibüsten inerken, basamakta minibüs şoförüne dönüp, "bizi evimize kadar getirdiğin için çok teşekkür ederiz, kendine iyii baakkk, hadi bay" diyen Musti, şoför ve tüm minibüs ahalisini gülümsetir.
***********************
Şİmdiye kadar tüm fiilleri, seviyim, gidiyim, biliyim, seviy misin, biliy misim gibi tuhaf biçimde kullanan Musti, "misal" en sonunda fiillerin sonuna "-yorum" ekini getirmeyi başardı. Öyle ki, artık yazı dilinde konuşuyor, hani bazı kelimeleri yazarken tam yazıp, telaffuz ederken yuvarlarız ya, biliyor musun şeklinde yazarız fakat, biliyo musun deriz, gideceğim yazarız, gidicem deriz gibi, oysa Musti tamamen yazı dilinde konuşuyor. Yine bir tuhaf yani :))
*******************
Bir de kaç zamandır ona bir Recep İvedik örmemi istiyor :) sanırım çocuğun idolü. :)
9 Ocak 2010
Lahana
Gönderen Betül zaman: 22:46
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Ben Musti'ye bayildimmm!!!
Tabii annesinede...
Bir cirpida okudum üc dört sayfa...
Bundan sonra hep takipcinizim,
sevgiler Nürnberg'ten...
konusmasındaki gelişim ilginç bence böyle devam etsin o minübuste ben de olmak isterdim :))
Ne oldu , musti askere mi gitti ? Neden yazmıyorsunuz uzun süredir ?
Erguvan ağacı hakkında bilgi ararken kendimi burada buldum ve esas konuyu unutup mustinin maceralarına daldım. Yazıların devamını bekliyorum , musti'nin de yanaklarından ıstırıyorum :)
Yorum Gönder