Musti büyürken

Suyla fazla oynamaktan buruşmuş ellerinin düzelmesi için, "kaç kez yatcaz, kalkcaz" diye soruyor Musti.

Hala bazı kelimeler yarım yarım olsa da, eskisine nazaran daha düzgün konuşuyor, hatta bazıları :) Musti'nin konuştuklarını yeni yeni anlamaya başladığını iddia ediyor.:)

Annesi ekmek pişirirken, ekmek teknesinin içine bütün muzipliği, şirinliği, mikropluğu, ışıl ışıl bakan gözleri ile minicik bir tükürükcük attığını söyledim mi ? :) Annesi, kahkaha atmamak için kendini çok zor tuttu, iğrenç gibi görünen bu durum sevimlilik maskesi altında yapıldığında komik bile olabiliyor, annesi de kararlılık ve hoşlanmamışlık maskesi ile bu yaptığının kötü bir şey olduğunu bildiği halde neden yaptığını sorup, bir daha yapmamasını tembih etti elbette.

Kakaolu süt içerken, anne bu süt sağlıklı mı diye soruyor.

Annesi ile kurabiye yapmayı ve kek çırpılan tasın dibinde kalanları yalamayı çok seviyor.

Hala en sevdiği oyun/oyuncak arabaları.

Her akşam dişlerini kimse hatırlatmadan fırçalıyor, eğer unutmuşsa sabah hatırladığında hayıflanıp, üzülüyor. Diş çürümesi fobisi var. :)

Küçüklüğünden beri berber fobisi var, saçlarını kestirebilmek için kendisini hazır hissetmesini bekliyoruz. :)

Markete gittiğimizde hala annesine deterjan öneriyor. :)

Bazı kelimeleri okuyup, yazabiliyor, harflerin bir kısmını tanıyor. 100 den daha fazla sayabiliyor.

Bilgisayar oynayabilmesi için, hatırı sayılır nitelikte resim çizmesi gerekiyor, abileri bilgisayar oynamak istediğinde de "abi önce resim çizmelisin" diyor.

Canı istediğinde ya da ikna edebilirsek, onun yaptığına inanılamayacak şekilde düzgün ev işi yapabiliyor, ortalığı toparlıyor, şarjlı süpürgeyle süpürüp, deterjanlı bezle tüm eşyaları hatta hızını alamayıp, camların alt kısmını bile siliyor. :)